5.09.2012

Dead Man's Shoes

Zaman zaman Zagor'a gönderme yapılmış.

Shane Meadows Türkiye'de daha çok, en çok, "This is England" filmiyle tanınmakta. Holiganizme eğilmiş birşeyler kurcalarken yakaladığımız Meadows karizmasını "Once upon a time in Midlands"te çizdirdikten hemen sonra insanoğlunun zihnindeki karanlık köşeleri, en saklı dürtüleri kurcalamış. Britanya medyasının yıldız sistemi, abartı sınırları tartışıladursun, biz de kendi açımızdan bir iki laf söyleyelim. Zira üstüne tartışılmayı hakeden bir film.


Britanya sinemasına, yahut genel olarak kuzey sinemasına özel ilgim var. Ve genelde de bu filmleri izledikten sonra pek fazla hayalkırıklığına uğramam. Şimdi en büyük spoiler'ı veriyorum: "in someone's shoes" İngilizce'de empati kurmak, kendini başkasının yerine koymak anlamına geliyor, ki gerisini kendi başınıza tahmin edersiniz, kimsenin zihnine hakaret etmek istemem.

Filmin kahramanı Richard adında bir adam. Peki nedir bu Richard'ın numarası diyecek olursanız hemen özet geçeyim, Richard intikam peşinde bir abi. Hakkaten abi. Kardeşinin intikamını almayı kafaya koymuş, askerden yeni terhis edilmiş, psikolojik sorunları mevcut bir adam. Ama film intikam filmi mi? Hayır değil.

"İntikam soğuk yenen bir yemektir." Doğu Timor atasözü

İnsan psikolojisinin derinliklerine inmiş olan Meadows'un tespitlerini akademisyenler tartışabilirler. Yalnız ünlü Doğu Timor atasözünün de dediği gibi, intikam soğuk yenen bir yemektir. Bizim Richard ise demiş olacak ki, abicim soğuk yenir soğuk yenir diyorsunuz da, madem baştan niye pişiyor bu meret... Evet, Richard tedbiri elden bırakmamış, her kaşıkta üflemiş, ama sıcak sıcak indirmiş mideye.

İntikamın temelinde akıl bakımından toplum normlarına uymayan bir ergenin başına gelenler yatıyor. Kardeşine yapılan eziyetleri öğrenen Richard, apar topar döndüğü askerden kardeşine yapılanların karşılığını veriyor. Evet, ve öldürmekten de geri durmuyor. Film boyunca düşünüyorsunuz bütün bunlar kötü şeyler, ama adam öldürmeye değer mi? Avlarıyla tek tek dalga geçerek psikolojik bir savaş yürüten ve sürüden ayrılanı kapan Richard, izleyicinin vidanını nedense hiç incitmiyor. Kan gövdeyi götürürken bizler izleyip zevk alıyoruz, adaletin yerini bulduğunu falan düşünüyoruz. Bunda Richard'ın acısının, kardeşinin kışkırtıcı konuşmasının, Britanya'nın yemyeşil dağ ve tepelerinin, yine Britanya'nın şirin anadolu kasabasının, modlardan mod beğendiren müziklerin payı önemli. Bazen arkadaki maznzaralara dalıp işlenen cinayet sonrası huzuru bulunca herşeyi salıveriyorsunuz. Ne intikam kalıyor ne sıkıntı. İşe yaramaz diye anaakım sinemada kodlanan intikam, bu şirin Britanya kasabasında işe yarıyor.

Filmin içine serptirilen ufak tefek sürprizler de izlenirliği artıran, gerilimi belli seviyeden aşağı düşürmeyen, güzel rötuşlar olarak duruyor. Bu sürprizler filmi tür filmi olmaktan da oldukça uzak tutuyor. Tek yere odaklanmayıp türlere, kültürlere göz kırpan film kendi adıma önemli bir noktada kalacak gibi görünmekte.


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Yeni şeyler Anasayfa Eski Şeyler
Yedinci Darbe Film Ekibi